22 Şubat 2010 Pazartesi

havuzun dibine yolculuk...


Gün geçmiyor ki yaşanılan hayal kırıklıkları yıldız tozu haline gelsin. yıldız tozları birleşsin ve lambadan çıkan cinden bulunulan istekte bir karavan halini alsın.oldu olacak ehliyet versin cin.Tem kara yolunda şöförcülük oynarken muzun kabuğuna bulaşan tekerleğim sayesinde üç dört tur 360 derece döndükten sonra kendimi aqua parktaki kaykaylardan aşağı düşerken bulayım. havuzun dibindeki dünyayı keşfedeyim ve orada hayallerimle birlikte yaşamaya devam edeyim...

21 Şubat 2010 Pazar

21.12.2012



sayın net sörfçüleri,
geri sayım başladı..!
Mö 900 ile 250 yılları arasında yaşayan maya medeniyetinin yaptıkları takvimin en doğru takvim olduğu bilim adamları tarafından anaşılmıştır. bu takvim tam 5 bin 126 yıl sürüyor ve yeni çağın başlangıcını haber vererek başa dönüyordu ancak şimdiye dek 4 kez sıfırlanan takvim 13.0.0.0.0'ı gösterdiğinde yani miladi takvime göre 21 aralık 2012 cuma günü bitiyor!!!!!! yani tarih sona erecek.
Uzmanlar kalan 1032 gününüzü iyi geçirmenizi ve kafanıza bir şey takmamanızı öneriyor.sağlıklı günler dileriz...

Seyis aranıyor!!!

Atları seven,temizleyebilen,sıçmıklarından şekiller yapabilen,sabırla onları dinleyip yumurta soyabilen,çocukları bi tarafa atları bi tarafa alıp tahtarevalli oynatabilen,hasta olduğunda başında bekleyebilen,kaşağısını kırıp sopa istemeyen,seyahat özürlü,diksiyon dersi almış,en az 2+1 dile sahip, adidas kramponu olan 1.90 boylarında gri irisli on parmaklı genç beyinler aranıyor...

Müracat: yerli malı mah.Kürt açılımı sok. o.ç apt.no 5 daire çapı 56

20 Şubat 2010 Cumartesi

Dünya için Kıyamet Vakti!!




Ayinlerimizi seçtiğimiz binanın en üst katında yaparız.Yediden yetmiş yediye her yaşta insan ayinlere katılmak istiyorsa kapılarımız sonuna kadar açıktır.
O günde gene bir apartmanın en üst katında genişçe bir salonda bulunuyorduk. Hava pembe, mor karışımıydı ve gök gürlüyordu ince çizgiler eşliğinde. hep birlikte salonda dururken gök gürlemeler şiddetini arttırdı. dışarıda rüzgar başlamış ve gittikçe artan hızıyla yorulmuş görevini fırtınaya devretmişti.Evin diğer iki odası cennet ve cehennemi temsil ediyordu. oradaki çocuğu kucağıma aldım ve cennete girdim fakat kapıda ayama bir ip dolandı.ondan kurtulduktan sonra 'acaba cehenneme mi gitmem gerekiyor' diye orada bulunan bir arkadaşıma sordum.o da'o ölünce belli olur' dedi.bir de muhtar amca vardı gördüğüm.dünyayı dışarıdan izleme şansına ilk defa erişmiştim.sadece gökyüzünü görebildiğim için çıkan yangınları, oluşan hortumları görebiliyordum.dünya gitgide daha hızlı dönmeye ve güneş tutulması misali yörüngesinden hızla ayrılmaya başladı.en sonunda da bulunduğu yerden aşağıya düştü.cennetin odasında giden dünyanın arkasından bakarken oksijen kaynağımızın da dünyayla beraber gittiği aklıma geldi.minik çocukla beraber bulunduğumuz apartmanın en altına inmeye başladık merdivenlerden ve arkamızdan karanlık bir insan geliyordu.En alt katta yeni bir dünyaya açılan kömürlüğe çocuğu bıraktıktan sonra arkamızdaki karanlık adama izi belli etmemek için ben yoluma devam ettim.o da benim peşimden geldi ve kaybolan dünyamızın ardından biz de yollara düştük.

11 Şubat 2010 Perşembe

işte merakla beklenen ilk insan tasvirinin öyküsü!


Bilim adamları 4bin yıl öncesine ait bir insan saçından ilk insanı tasvir etti. Grönland'da bulunan bu DNA örneğine Grönland dilinde insan anlamına gelen 'inuk' adı verildi.inuk'un 'sakkak' kültüründen geldiği de bilgiler arasında yer alıyor.
işte inuk'un hazin öyküsü...

Yıl mö 2000 kuzey kutbunda penguenler ebeliğinde bir inuk dünyaya gelir. adına Margrethe konulan bu inuk soğuk iklim şartlarına göre evrim teorisi doğrultusunda gelişim gösterir. Margrethe'in doğumuyla 40 gün 40 gece operasal eğlenceler düzenleyen halk gelecekte onları yepyeni bir dünyaya açılacak kapının saç telini taşıyacak kişinin Margrethe olacağını nerden bilebilirdi ki...
Gröndland'da havalar soğuyadursun Margrethe gün geçtikçe büyüyor ve halkını savunacak bir avukat şemalini alıyordu. Fakat gözü dönmüş mafya ve kurtları Margrethe'nin bu adilliğini ve penguenlerini kaldıramıyordu. O sıralarda dönemin kahini Margrethe'nin saç tellerinde bir gizem olduğunu ve bu gizemin yüzyıllar sonra Sakkarakları yepyeni bir dünyaya açacağını sihirli küresinde görmüştü. Grönlanddaki kaynakların peşine düşen mafyaya karşı onları yok etme girişimine giren Margrethe'ye mö 6 ağustos 1955'te bir suikast düzenlenir ve Margarethe hayata gözlerini yumar fakat bu aslında sonun bir başlangıcıdır.
Yüzyıllar sonra Margrethe'in saçını bulan bilim adamları ilk insan tasvirini yaptıkları anda Margret'in ruhu geri gelir ve Sakkaraklar'ı günümüz dünyasına taşır.Yeni dünya düzeni karşısında afallayan Sakkaraklar elcil intihar girişimiyle Sakkarak katliamı adı verilen olayı gerçekleştirirler. Bu 21.yüzyılın en acı öyküsü olur ve Dünya'nın her birey için yaşanacak bir yer olmadığı Darwin'den sonra bir kere daha kanıtlanmıştır.