19 Nisan 2010 Pazartesi

yüklemi olmayan kız,



En büyük hayaliydi cebelitarığı gören bir deniz kenarında dalgaların kendilerini ifade edişlerini izlemek. Daha 11 yaşındaydı bu hayali kurduğunda ve hayalin oluşmasına neden olan şey Disney Stüdyoları tarafından çekilen, Hans Christian Andersen'in romanından uyarlanan Küçük Deniz Kızı çizgi filmiydi. yaş ilerledikçe hayaller yaratıcılıklarını yitirir fakat onun için deniz kavramı fantastik kurgusunu hiç kaybetmedi. Kelid 20 yaşına geldiğinde sayısal lotodan para kazanmıştı, böylece hayallerine çok yaklaşmış, heyecandan olsa gerek bir o kadar da yüklemlerinden uzaklaşmıştı. parasının bir kısmı ile kendine bir tekne aldı ve hayallerinin peşinden koşmak yerine yatla açılmaya karar verdi. cebelitarıktan çıkarak dünyaya tur bindirme rekorunu kırmak için dünyayı 79 günde tamamlamayı planlıyordu. jules Verne'nin lanetinden olsa gerek denize açıldıktan 23 saat sonra tekne kara parçasına çarptı ve Kelid başını, bulunduğu yerdeki gaz lambasına çarpmıştı. işte o an olan olmuştu. yüklemlerinden uzaklaşmaya başlayan Kelid için yüklemsiz cümle kurma devri başlıyordu. egedeki kıyılardan birinde durup bir nöroloji kliniğine uğradı ve doktorun beynindeki oksipitafrontal lobunun hasarıyla cümlenin eylem kısmını artık kullanamayacağını söylediğinde neden cümlelerinin eksik olduğunu anladı. fakat bilinci yerindeydi. hayallerine bu kadar yaklaşmışken ve o kadar paraya sahipken bir yüklemi yok diye yarıyolda herşeyi bırakıp melankoliye sarılamazdı. kendine bir cümle tamamlayıcı satın aldı ve kalan yolunu 78 günde tamamladı:)

5 Nisan 2010 Pazartesi

MoNoTonYa!


Aydi beş arkadaşıyla birlikte ordinaryus eğitimlerinin yazında vizesi kalkmış Monotonya ülkesine gitmeye karar verdiler. Aydi'nin öğrencilik yıllarından kalma bir hayaliydi bu gezi fakat yaşadığı ülkenin ekonomik şartlarından dolayı parasını ancak biriktirebilmişti. güne ulaşmayı beklerken Monotonya'da ne ile karşılaşabileceğine dair her çeşitten kitap okuyordu. gazetelerde ve dergilerde gizliliğini koruyan monotonya ülkesine ait bir sürü yazı vardı fakat hepsi idelere dayalıydı. otobüse bindiğinde tüm benliğini hissederek şöyle bir dışarıya baktı,geri geldiğinde her şeyin farklı olacağını şimdiden hissedebiliyordu. yola çıkmışlardı.Sürekli yeni nesneler eklenen görüş alanına bakarken geçmişi elinde tutamadığını dile getiren bilinçaltıyla karşılaşmıştı. konular o kadar hızlı ilerliyordu ki beyninde, çevresinde değişen nesneler git gide yavaşlıyordu. bilinçaltıyla konuşması egosunu tatminsizliğe sürüklüyordu ki kaygıyla baş edemeyen bünyesi uyuyuvermişti. gözlerini kapatması beş dakika sürdü,önce kendine ve ardından da bilinci yerine geldi ve yolun tanıdık bir yol olduğunu fark etti. Çevresine baktı, her şey aynıydı, gözüne saat ilişti o da olması gereken zamanı gösteriyordu. değişen tek şey gidilen yerin Monotonya değil, ordinaryus eğitimini aldığı fakülte olduğuydu.

otobüs terminale vardı ve onun olduğunu bildiği fakat yanına o bavulunu almadığı bir bavul bıraktılar yanına. şaşkın bir şekilde bavulunu aldı ve evine vardı. eve girdiğinde ilk işi yakın arkadaşını aramak olacaktı. aradaki bu zaman nereye kaybolmuştu. birkaç dıt dıtın ardından bir alo sesiyle tekrar bir şoka uğradı. birlikte gideceği arkadaşlarından biri de evine gitmişti. kekeme bir şekilde sormaya çalıştı önce ama sonra konuşamadı ve telefonu açık tutmanın bir anlamı olmadığından telefon faturasını düşünerek kapatmaya karar verdi. olay tüm gizemini sürdüredursun bu hikaye yazar tarafından uzadıkça uzayacağı ve bunun günler aylar yıllar süreceği göz önüne alınarak olayı direk sona bağlamak sonucuna varıldı.

Monotonya ülkesine gidenlerin günlük rutin aktivitelerini her gün tekrar ederek 21 gün içinde mükemmel insana yaklaştırılması amaçlanmıştı. son gün ise uygulanan deneyler sonucu elektiriksel uyarım ile yaşadıklarının belleklerinden silinmesiyle sadece mutluluk veren bir haz duygusu kalması sağlandı. beyinlerinde. deneylerin amacı insanlığı en az hatayla yeniden üretmekti ama bunu sağlayabilen henüz bir canlı çıkmamıştı. verilen eğitimler sonucunda tekrar hatalı olarak çıkan ürünlerin hafızası yok edilerek hayatlarına devam edilmesi sağlanmaktaydı. Ama her yöntemde hata payının olduğu gözden kaçırılmıştı. Aydi'ye yapılan elektriksel uyarımın belleğini yeterince etkileyememesi gibi...