3 Haziran 2010 Perşembe

homo neanderthalis



Diyelim ki genlerimizin bir kenarında hala mamut avına çıkan bir neandertal kırıntısı kalmış. iş çantanızla evden çıktığınızda yürüyerek ormanın derinliklerine gidiyorsunuz ve çantanızdan çıkardığınız 400tl değerindeki ok takımınızla mamuttan evrimleşmiş mahmut avlamaya çalışıyorsunuz ve eve dönerken karınıza ve çocuklarınıza akşam yemeğini hazır etmiş oluyorsunuz. Yemekte çocuklarınızın okuldaki mamut avlama tekniklerinde neleri öğrendiklerini soruyorsunuz ve güle eğlene bir akşam geçiriyorsunuz bir Jim Carey filmi eşliğinde. Gece olunca çocuklarınızı yatırdıktan sonra parayla dönen dünyada uyum sağlayabilmek için taksiye çıkıyorsunuz ve kazandığınız para yaşadığınız toplum düzenindeki yerinizi koruması için devlet denilen soyut bir mekanizmaya gidiyor. gecenin geç saatlerine eve geliyorsunuz ve 3 saatlik yeterli uykunuzla t ekrar ava çıkıyorsunuz. Günler homo sapiens komşularınız gibi toplumun dayattığı normlarla dolu ve rutin. Farklı olan onlardan güçlü olan bünyeniz nedeniyle toplumdan sizi ayrıştırmaya çalışmaları. Mücadeleniz gün geçtikçe yerini öğrenilmiş çaresizliğe ve etiketlemenin getirdiği olumsuzluklara bırakıyor. Ezilen haklarınıza karşı homo neanderthalislerle birlikte Neandertaller topluluğu kuruyorsunuz ve toplumun yüklediği etiketlemeyi doğrulamış oluyorsunuz. İstediğiniz sadece huzur ama buna rağmen tepkiler sizin haketmediğiniz şekilde devam ediyor.Bu size ait olmayan bir kişiliğe sahip olmanız gibi bir şey. En sonunda olay kendini gerçekleştiren kehanete dönüşüyor ve siz size ait olmayan bu kimliğin şeklini alıyorsunuz. toplum kendi Frankensteinini böylece yaratmış oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder