17 Ağustos 2010 Salı

Vahşi Orman Sinemalarda...


Hayal dünyasıyla kapılarımız birbirimize sonuna kadar açık olduğundan gel-gitliğimiz çoktur.Çoğu yerdeki hayal dünyasını bilirim, bazı paralel evreninkiler de dahil...Öyle bir şey var ki bu dünyaya açılan kapıların ne zaman açık olacağını siz belirliyorsunuz. O kadar mütevazi. Yolda yürürken ağaçlarla kaplı normal bir yol size amazon ormanları kadar egzantrik gelebilyorsa bunun nedeni hayal dünyasının cazibesidir. Yola girdiğiniz anda her adımınız dinazorların varolduğu dünyaya yaklaşıyormuşcasına ses efektleriyle beslenmiş olabilir. Bastığınız yerdeki taşlar canlanıp ayağınızın adım atmasını teşvik edici bücürler olabilir ki bu sizi daha çabuk korku filminin içine atar. karga sesleri sizin geldiğinizi haber veren sinyallerdir. Aslında kendi aralarında bir birlik oluşturarak size saldırmayı planlıyorlardır. 'Sss' sesini çıkaran yılan birazdan aniden ortaya çıkacak, vücuduyla bacağınızı çepeçevre saracak ve 'eve hiç et götürmüyom bu sıralar be abi' cinsinden bir bakış fırlatacaktır. Üzülüp kendinizi feda etmeniz an meselesi. Karıncalar dünyasında ise büyük konsey toplanmış ağustos böcekleriyle birlikte kışın yemek için sizi paylaşmak üzereler. Arılar ise ana kraliçenin duygusallığından ötürü size karşı hoşgörülü. Geçmenize göz yumuyorlar fakat bir daha ki gelişinizde aynı hoşgörüyü bulmanız muamma! böcek familyası patlamış mısırlarını almış, kocaman bir dürbünle olacakları izlemek için sıraya girmişler. Tam korku filmi tadında bir sahne olacağa benziyor. Ne yazık ki kötü adam rolünde oımak pek iç açıcı değil. Solucanlar geri kalmamak için kendilerini ittirme hızlarını arttırmış ağustosun bu sıcağında baya bir effor harcayarak bahaneyle vücutlarını sıkılaştırıyorlar. Adımlar atılırken rüzgarın bethooven'in beşinci senfonisini mırıldanmasıyla yapraklar kendilerinden geçmiş.Filizlenen ağaçlar ise gelişimlerini normal üstü bir zekayla tamamlıyorlar. Yol yarılanmasına rağmen film beklenen kötü sonla bitmiyor. Aniden ortaya çıkan sivrisinekler yer tespiti yaparak gerekli bilgiyi merkeze iletiyorlar. İplerle bağlanarak ortalığı tozu dumana katan bir yere düşürme operasyonu an meselesi. korku düzeyinin doruk noktasına geldiğinizde yolun sonu geliyor ve vardığınız yerin dinozorlar ülkesine değil de bir okula çıktığını gördüğünüzde yerinize gelen bilincinizle hayal dünyasının kapıları kapanıyor fakat sizin aklınız hala orada. Ormandaki canlıların birbirleriyle haberleştiği, size karşı planlanan bu suikastın tekrar denenebileceği, sizi korkutmak için böyle bir girişimde bulunulduğu fakat buna karşı güçlü olduğunuz gibi paranoid düşünceler aklınızdan bir süre gitmiyor. Hatta bu kurgunun kokusu çıktıktan sonra kurulan diğer kurgularda da paranoid düşünceler devam ediyor. herşey size karşı işliyor fakat siz milyonlarca insanın yaptığı gibi dünyada ufacık bir nokta haline gelinceye kadar günü tamamlıyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder